Duruşmada, olaydan sonra küçük kızın tedavi gördüğü Dr. Behçet Uz Çocuk Hastalıkları Hastanesi'nde görevli Çocuk Psikiyatrisi Uzmanı Dr. Ülkü Deniz tanık olarak dinlendi. Ayda bir hastanenin Çocuk İzleme Merkezi'nde nöbet tuttuğunu, günde ortalama 20 vakanın geldiğini söyleyen Ülkü Deniz, şöyle dedi: "Yağmur K.'ya ben bakmıştım. Öldüğünü de bir doktor arkadaşımdan duydum. Vaka gelince, biz genelde çocukla birlikte anneyi de görüşme için içeri alırız. Anne çok kaygılıydı, şok geçirmiş gibiydi. Çocuğu komşusunun evine gönderdiği için pişmanlık duyuyordu. Mağdur hatırladığım kadarıyla durgundu, olayı anlatmak istemiyordu. Biz adli vaka raporu veren doktoruz, tedavi eden doktor değiliz. Raporda da çocukta 'postravmatik stres bozukluğu' olduğu teşhisi koymuşuz. Bu stres bozukluğu teşhisini koyduğuma göre çocuğun olay nedeniyle uykusuzluk, korku, kaygı, dışarı çıkmama, ağlama, başına bir şey gelme endişesi gibi duygulara kapıldığı görülmüştür. Benim hatırladığım kadarıyla mağdure bana aynı mahalledeki komşularının evine gittiğini, orada komşusunun çocuğu ile oynadıklarını, dedenin kapıyı kilitlediğini, kendisinin özel yerlerine dokunduğunu anlatmıştı. Aradan uzun süre geçtiği için bu kadarını hatırlıyorum." BÜYÜK BABADAN SANIK AVUKATINA TEPKİ Duruşmada söz alan sanık avukatı Hüseyin Karaboğa, tanığa soru sorduğu sırada izleyiciler arasında bulunan Yağmur K.'nın büyükbabası Zeki K. ayağa kalkıp avukata yönelik, "Senin çocuğun yok mu? Bu adamın avukatlığını yapmaya utanmıyor musun?" sözleriyle tepki gösterdi. Mahkeme başkanı, uyarılara rağmen susmayan büyükbaba Zeki K.'yı salondan dışarı çıkarttı. Yağmur K.'nın hastanedeki tedavisinde görev alan diğer doktorların da tanık olarak dinlenmesine, karar verip duruşmayı erteledi.