Harold'ın eşi 78 yaşındaki Marianne, uzun bir yürüyüşün ardından bir gün eve geldiğinde çok tuhaf davranmaya başlamıştı. Normalden daha uzun süredir dışarıdaydı. Harold onu bu durumla ilgili sorguladığında hiçbir şey yokmuş gibi geçiştirdi. Yalnızca uzun bir yürüyüşe çıkmıştı o kadar. Ancak Harold nerede olduğu konusunda ısrarcı davranınca, karısı ona cevap vermeyeceğini söyledi. Bıkkın bir ifadeyle ona bakarak anlaşılmaz bir şeyler mırıldandı. Ve bu iş burada bitmemişti… Başta öfkeli olan Marianne'in davranışları gittikçe daha da kötüleşti. Kocasına nereye gittiğini haber vermeden evden ayrılıp duruyordu. Geri döndüğünde ise bu konu hakkında asla konuşmak istemiyordu. Harold gitgide daha fazla endişelenmeye başlamıştı. Karısının belki de başka biriyle ilişkisi vardı, durum bu muydu? Bu yüzden garip davranışlarıyla ilgili olarak karısıyla yüzleşmeye karar verdi. Ancak o gün hiç beklenmedik bir misafiri olacaktı... Marianne akşam yemeği için yine eve gelmeyince Harold onu salonda beklemeye karar verdi. Ortadan kaybolduğunda neler yaptığını hemen ve net olarak bilmek istiyordu. Midesindeki gergin bir hisle karısının eve dönmesini bekledi. Tam o anda kapı zili çaldı! 'Çok tuhaf,' diye düşündü Harold. Marianne'in kendi anahtarı vardı. Neden zili çalsın ki? Kapıyı açtığında karşısında duran karısı değil, polislerdi...