'TÜRKİYE DOSTLARI İÇİN ÜMİT KAPISI HALİNE GELDİ' Avrupa coğrafyasında salgın önemli ölçüde kontrol altına alınmış gözüküyor. Güney ve Kuzey Amerika ile Asya'da salgın tüm hızıyla sürüyor. Dünya 10 milyona aşkın vaka, 500 bini aşkın ölüm ile tarihi bir imtihan veriyor. Salgının sürmesi ülke olarak bizim önümüzü görmemizi de zorlaştırıyor. Sağlık alanındaki altyapımızın ve sağlık sigorta sistemimizin gücü zaten tartışılmazdır. En zorlu şartlarda dahil pek çok sektörde çarkları döndürmeye devam etmemiz üretim gücümüzü de dünyaya ispatlamıştır. Gelişmiş ülkelerin dahi çaresiz kaldıkları her konuda Türkiye kendi kendine yetmenin ötesinde tüm dostları için ümit kapısı haline geldi. Halkımızdan tek isteğimiz bu süreçte kurallara uyarak, işlerine, üretimlerine, ülkelerine sahip çıkarak bize destek olmasıdır. Sorumlu ve gayretli tavırlarıyla Türkiye'nin büyümesine katkı sağlayan her bir vatandaşıma şükranlarımı sunuyorum. 'AMAÇLARI TÜRKİYE'NİN ÖNÜNÜ KESMEK' Türkiye potansiyeli kadar maruz kaldığı saldırıların büyüklüğüyle de maruf bir ülkedir. Özellikle de atılım dönemlerimizde bu gerçek bariz bir şekilde karşımıza çıkıyor. Milli gelirimizi trilyon dolar sınırına getirdiğimiz 2013 yılından başlayarak demokrasimize ve kalkınmamıza yapılan her saldırı aynı stratejinin bir parçasıydı. Amaç Türkiye'nin önünü kesmek, ülkemize diz çöktürmek, milletimizi bölmekti. Hamd olsun Allah'ın yardımı ve milletimizin dirayetli duruşu sayesinde bunu başaramadılar. Ama saldırmaktan da hiç vazgeçmediler. Sokakları karıştıramayınca yargı - emniyet darbesiyle devleti içerİden çökertmeyi denediler. Terör örgütlerini kullanarak doğrudan insanımızın hayatına kast ettiler. Buradan da istediklerini elde edemeyince ordu içindeki hainleri harekete geçirip darbeye kalkıştılar. Milletimiz darbe girişimini de sonuçsuz bırakınca sınırlarımıza dadandılar. Yine hüsrana uğrayınca ekonomimize tuzak kurdular. Salgın döneminde bile boş durmadılar. Halkı kışkırtmaya çalıştılar. Hamd olsun bu süreci de alnımızın akıyla geride bırakarak ülke ve millet düşmanlarına fırsat vermedik. 15 Temmuz gecesi milletimiz tarafından kurulan Cumhur İttifakı, halkımızın sesi, sağduyusu olarak tarihi görevler ifa etmiştir. Bu vesileyle MHP'ye ve özellikle genel başkan sayın Devlet Bahçeli'ye şükranlarımı sunuyorum. 'MEYDANI TOPLUMUN MENFAATİNİ HİÇE SAYANLARA ASLA TERK ETMEYECEĞİZ' Ülkemizin hangi meselesini çözmek için harekete geçsek karşımızda aynı kesimleri buluyoruz. Yapıcı her eleştiriye açık olduğumuzu söylememize rağmen düşmanlık duvarıyla karşılaşıyoruz. Bırakınız adım atılmasını, tartışılmasına bile tahammül gösteremeyen konuların hepsi ülkemizin çözüm bekleyen kronik sorunlardır. Demokrasiye aykırı, milletimizin beklentilerine aykırı uygulamaların sürmesini istemenin adı siyasette hak arayışı değildir. Sayıca az olmalarına rağmen, köşeleri tutmuş menfaatperestliklerini ideolojinin arkasına gizleyen kesimin, meydanı toplumun menfaatini hiçe sağlayanlara asla terk etmeyeceğiz.