Doktor – Üzgünüm, yapılacak bir şey yok. Hem bu ilaçlar üstelik geçte kalmışsınız. Ben göz ucuyla aileye baktım. Hepsinin gözleri çakmak taşı gibi açılmış. Beti benzi atmıştı. Delikanlının yüzü korkuyla gerilmişti. Annesi ve kız kardeşinin desteğiyle ayakta zor duran delikanlı birden doğrulup pür dikkat doktora baktı. Doktorun ifadelerindeki kesinliği ve yüzündeki ciddiyeti görünce sarsıldı. Dizlerinin bağı çözülmüşçesine kendini yere bıraktı. Aile fertlerinin ayakta duracak mecalleri kalmamış olacak ki her biri bir kenara çöktü. Doktor – Üzgünüm, dedi üzgünüm. Yapılacak bir şey yok. Üstelikte geç kalmışsınız. Baba ve anne bir şeyler mırıldanıyorlardı. Uzun süren bir suskunluk ve şaşkınlıktan sonra; Ne olacak doktor bey? Hiçbir şey yapamaz mısınız? Biz şimdi ölmesini mi bekleyeceğiz? Doktor – Artık çok geç dedi doktor. Bu durumda maalesef bir şey yapamayız. Yapsak da yararı olmaz. Herhalde bir saate kadar hastayı kaybederiz. Ama gene de hastayı müşahede altına alalım. HABERİN DEVAMI İÇİN FOTOĞRAFA TIKLAYIN