Dipnot: Vehbi Koç’un bu zarfları verdiği rivayet edilir, gerçeklik payı bilinmemektedir.17. Osmanlı padişahı Revan ve Bağdat fatihi olan IV. Murad; Sultan 1. Ahmet ve Kösem sultanın oğludur. Padişahlığı döneminde içki(mey), afyon ve fal konusunda çok sert yasaklar koymuş olmasıyla bilinir. Bu nedenle İstanbul’da o yıllarda bütün meyhaneler gizli olarak faaliyet göstermiştir. Bu hikaye IV. Murad ve kayıkçılık yapan bir falcı arasında geçmektedir. IV. Murad çok sık yaptığı gibi yine tebdili kıyafet ile şehirde dolaşmaya çıkar ve bir sandala biner. Müşterisinin hünkar olduğunu bilmeyen sandalcı, bir süre sonra sandalın yanında ipin ucuna bağlı testiyi çeker ve içmeye başlar. Sonrada müşterisine ikram eder. Padişah ne var o testinin içinde diye sorar. Sandalcı gülümseyerek mey diye cevap verir. İçkiyi yasaklamış olsa da aslında IV. Murad’ın alkol ile arasının iyi olduğu bilinir. Sandalcının ikramını kabul eden IV. Murad: “İyide mey yasak! Hünkarımız görürse başını vurdurur. Korkmuyor musun?” diye sorar. Sandalcı denizin ortasındayız hünkar bizi nereden görecek diye cevap verir. Aradan bir süre geçtikten sonra sandalcı, bu kez tahtaların arasından afyon çıkartır ve nargilesine koyar. Tabi müşterisine de ikram etmeyi ihmal etmez. İkramı kabul eden IV. Murad yine yasakları hatırlatır. Sandalcıdan tekrar, “denizin ortasındayız hünkar bizi nereden görecek” diye cevap alır. Sandalcı bir süre sonra fal taşlarını cebinden çıkartır ve müşterisine “ver 5 akçe bakayım falına” der. Fala son derece karşı olan IV. Murad, kızdığı halde sandalcıya 5 akçeyi verir ve bak bakalım der. Taşları sallayıp atan sandalcı “hadi bakalım efendi sor sorunu” der. V. Murad: “hünkar acaba şuanda nerede?” diye sorar. Sandalcı, hünkar şuanda denizin üzerinde diye cevap verir. Etrafına bakınıp acaba çok yakınlarımızda olmasın deyince, sandalcı müşterinin kim olduğunu anlar ve “affet beni hünkarım” diye yalvarır.